Thirsty Crow – İngilizce Hikayeler ve Türkçeleri
979

Thirsty Crow – İngilizce Hikayeler ve Türkçeleri

İngilizce hikayeler ve Türkçeleri bulunan yazımızda bugün de sizlere zekayı kullanma üzerine konu alan muhteşem bir kısa hikayeden bahsedeceğiz. İngilizce hikayeler ve Türkçeleri yazımızı okuduktan sonra bir ders çıkartacağınızdan eminiz.

İngilizce hikayeler ve Türkçeleri (English stories) paylaşarak hem günlük hayatta faydasını göreceğiniz anlamlı yazılar hem de İngilizcenizi geliştirebileceğiniz faydalı bir kaynak oluşturmaya çalışıyoruz.

Thirsty Crow – Susamış Karga

On a hot summer day, a crow felt very thirsty. He was in search of water. He flew here and there but could find no water. He was much worried. At last, he reached a garden. He looked around and found a pitcher of water under a tree. He peeped into the pitcher. There was a little water in it at its bottom. He tried to drink the water but was disappointed to find the water too low.

Sıcak bir yaz gününde bir karga çok susadı. Su arayışındaydı. Buraya oraya uçtu ama su bulamadı. Çok endişeliydi. Sonunda bir bahçeye ulaştı. Etrafına baktı ve bir ağacın altında bir sürahi su buldu. Sürahiye göz attı. Altında az miktarda su vardı. Suyu içmeye çalıştı ama suyu çok az bulduğu için hayal kırıklığına uğradı.

He tried to break the pot with its beak but could not do so. He tried to go as deep into the pitcher as he could but its beak could no touch the level of the water. Then he tried to overturn the pitcher but it was too much for his strength. The crow was a clever and optimist. He began to think new devices. He saw a heap of pebbles nearby. He hit upon a plan.

Potu gagasıyla kırmaya çalıştı ama başaramadı. Sürahiye olabildiğince derinden girmeye çalıştı ama gagası su seviyesine dokunamıyordu. Sonra sürahiyi devirmeye çalıştı ama gücü için çok fazlaydı. Karga zeki ve iyimserdi. Yeni cihazlar düşünmeye başladı. Yakında bir yığın çakıl taşı gördü. Bir plan buldu.

He picked up a stone and dropped into the pitcher. He dropped some more stones one by one.  The water rose a little. Then he dropped more stones till the water level rose so high he could drink it. Thus he quenched his thirst and flew away.

Bir taş aldı ve sürahiye attı. Tek tek biraz daha taş attı. Su biraz yükseldi. Sonra su seviyesi içebileceği kadar yükseldi. Böylece susuzluğunu bastırdı ve uçup gitti.

İngilizce Hikayeler ve Türkçeleri

Bu İngilizce hikâyeden umarız ki yaşamınıza katkısı olacak faydalı anlamlar çıkartabilirsiniz. İngilizce hikayeler ve Türkçeleri (English stories) ile ilgili yazılmış diğer yazılarımızı görmek için ilgili kategoriyi ziyaret edebilirsiniz. Ayrıca konuyla ilgili görüşlerinizi yorum olarak bizlerle paylaşabilirsiniz.

English stories olarak arama yapıp gelen ziyaretçilerimiz için de daha çok İngilizce ağırlıklı hikayeler yayınlamaya gayret edeceğiz. Bunu da ek olarak söylemek isteriz.

Benzer Yazılar

Bir cevap yazın

Yükleniyor...